İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde Saymaz, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan gözaltına alınmış, ardından ev hapsi kararı verilerek serbest bırakılmıştı.
Soruşturma kapsamında Saymaz’ın, Gezi Parkı sanıkları Osman Kavala, Şerafettin Can Atalay, Çiğdem Mater Utku ve Ayşe Mücella Yapıcı ile yoğun irtibat halinde olduğu, sosyal medyada gerçek dışı bilgiler vererek vatandaşları kışkırttığı ve olaylara ilişkin çok sayıda paylaşımda bulunduğu tespit edilmişti.
Saymaz, hakimlikte verdiği ifadede, Gezi Parkı eylemlerine katılmadığını ve organize etmediğini belirtti. “Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği söylenen kişilerle herhangi bir bağım yoktur. Osman Kavala ile görüşmem Gezi Parkı olaylarından 1,5 yıl sonra gerçekleşmiştir” diyen Saymaz, görüşmelerinin tamamen gazetecilik faaliyeti çerçevesinde yapıldığını vurguladı. Saymaz, sosyal medya paylaşımlarının ise yalnızca haber içerikli olduğunu ve hiçbir şekilde sokağa davet veya protestoya çağrı yapmadığını söyledi.
İsmail Saymaz’ın, Gezi Parkı olaylarına ilişkin yaptığı eleştiriler ve yazdığı tweetlerde şiddet olaylarına değindiğini ve FETÖ’cü polislerin uygulamalarını eleştirdiğini ifade etti. Ayrıca, Saymaz, soruşturma başlamadan önce yurtdışına seyahat ettiğini, ancak kaçma şüphelerinin bulunmadığını belirterek, adli kontrol tedbirinin reddini ve serbest bırakılmasını talep etti.
İsmail Saymaz’ın eşi Şeyda Saymaz ve Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, gazeteci arkadaşları Barış Pehlivan, Şule Aydın, Barış Terkoğlu ve Timur Soykan ile birlikte adliyeye gelerek destek verdi.
Olayın ardından Saymaz, ev hapsi kararı verilmesinin ardından serbest bırakıldı. Gezi Parkı soruşturmasındaki gelişmeler, Türkiye’nin medya ve ifade özgürlüğü bağlamında büyük bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Saymaz’ın ifadesinin kamuoyuna yansıması, bu sürecin bir parçası olarak dikkatle takip edilmektedir.
Kaynak: Elips Haber